YARDIM VEYA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ SUÇU (TCK m.98)
- ER|EN HUKUK
- 3 Tem 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 May
I. GİRİŞ
Türk Ceza Kanunu'nun 98. maddesi, yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme suçunu düzenler. Bu madde kapsamında, yaşı, hastalığı, yaralanması veya başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimselere yardım etmemek veya durumu derhal yetkili makamlara bildirmemek suç olarak tanımlanmıştır.

II. HUKUKİ DAYANAK
TCK Madde 98:
(1) Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hâl ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu derhâl ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
III. SUÇUN UNSURLARI
A. Maddi Unsurları
1) Fail
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçunun faili, bu yükümlülüğü yerine getirmesi gereken herkes olabilir. Bu suçun faili olmak için kanunda özel bir şart veya nitelik aranmaz. Bu nedenle, suçu işleyebilecek kişiler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın, herkes fail olabilir. Örneğin, sokakta bir kazaya tanık olan bir kişi, bu kazada yaralanan kişiye yardım etmediğinde veya durumu yetkili makamlara bildirmediğinde bu suçun faili sayılır.
2) Mağdur
Bu suçun mağduru, yaşı, hastalığı, yaralanması veya başka bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimselerdir. Mağdur, yardım veya bildirim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından ihmal edildiğinde mağduriyet yaşamaktadır. Örneğin, yaşlı bir kişi, yaralı bir kişi veya zihinsel engelli bir birey bu suçun mağduru olabilir. Mağdurun fiziksel veya zihinsel durumu, failin yardım etme veya durumu bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı daha da kötüleşebilir.
3) Suçun Konusu
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, bir tehlike suçu olarak tanımlanır. Bu suçun konusu, yardım edilmesi gereken kişi veya durumu bildirilmesi gereken olaydır. Suçun oluşabilmesi için failin ihmali davranışı sonucunda herhangi bir zararın ortaya çıkması gerekmemektedir. Yani, suçun işlenmiş sayılması için mağdurun zarar görmesi şart değildir; önemli olan, failin yardım etmeme veya bildirimde bulunmama eylemidir. Bu nedenle, suçun konusunu oluşturan durum, tehlikenin varlığıdır ve zararın meydana gelmesi gerekmez.
4) Fiil
Fail, kendini idare edemeyecek durumda olan kişiye yardım etmediğinde veya durumu yetkili makamlara derhal bildirmediğinde suç oluşur. Örneğin, bir kaza yerinde yaralanmış bir kişiyi gören ve bu kişiye yardım etmeyen veya durumu polise bildirmeyen bir kişi, bu suçun faili olur.
5) Netice
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi sonucunda herhangi bir zararın ortaya çıkması gerekmez. Ancak, ikinci fıkra kapsamında, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi dolayısıyla mağdurun ölmesi durumunda, neticesi sebebiyle ağırlaşmış bir hal oluşur ve fail daha ağır bir ceza ile karşı karşıya kalır. Bu durumda, failin ihmali davranışı ile mağdurun ölümü arasında bir nedensellik bağı kurulmalıdır. Örneğin, bir kişi, sokakta yatan bir yaralıyı görmezden geldiğinde ve bu yaralı yardım alamadığı için öldüğünde, failin ihmali davranışı ile ölüm arasındaki bağlantı kurulmuş olur ve bu netice nedeniyle daha ağır bir ceza verilir.
İlliyet (Nedensellik) Bağı
İlliyet bağı, failin ihmali davranışı ile meydana gelen netice arasında kurulmalıdır. Her ne kadar bu suçun temel şeklinin oluşumunda ortaya somut bir zararın çıkması aranmamaktaysa da ikinci fıkradaki durumda, mağdurun ölmesi durumunda, ölüm ile failin yardım etmemesi veya bildirimde bulunmaması arasında bir nedensellik bağı kurulması gerekmektedir. Örneğin, bir kişi, yaralı birini görmezden gelip geçtiğinde, eğer bu yaralı daha önce başka bir nedenle ölmüşse, failin ihmali davranışı suçun oluşmasına neden olmaz çünkü illiyet bağı yoktur.
B. Manevi Unsur
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, kasten işlenen bir suçtur. Failin, yardım etmeme veya bildirimde bulunmama iradesi ile hareket etmesi gerekmektedir. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir; failin kastı aranır. Fail, mağdurun yardım veya bildirim gerektiren bir durumda olduğunu bilerek ve isteyerek bu yükümlülüğü yerine getirmemektedir.
IV. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERİ
Yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda fail, eğer kendisi veya başkası meşru savunma durumunda ise, bu davranışı hukuka aykırılık oluşturmaz. Örneğin, failin kendisi de saldırıya uğramış ve yardım edemeyecek durumda ise, bu durumda meşru savunma sebebiyle hukuka aykırılık ortadan kalkabilir.
Yine ayrıca kusurluluğu kaldıran zorunluluk hali de mevcut olabilir. Örneğin vahşi hayvanların saldırmakta olduğunu gördüğü bir kişiye yardım etmeyen, sel sularına kapılan bir kişiye suların yükselmesi nedeniyle yardım etmeyen ya da bulaşıcı bir hastalığı olduğunu bildiği bir kimseye yardım etmeyen kişinin zorunluluk halinden faydalanması mümkündür. Ancak burada da kişinin mevcut olayın şartlarına göre bildirim yükümlülüğü ayrıca bulunmaktadır.
V. SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ
Bu suçun nitelikli halleri, mağdurun ölümü ile ortaya çıkar. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Bu durum, suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış bir halidir. Mağdurun ölümü, suçun cezasını ağırlaştıran bir neden olarak kabul edilir ve failin sorumluluğunu artırır. Örneğin, bir kişi, kendini idare edemeyen bir yaralıya yardım etmezse ve bu yaralı bu nedenle ölürse, failin suçu neticesi sebebiyle ağırlaşmış hale gelir ve cezası artar.
VI. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
A. Teşebbüs
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, ihmali bir suç olduğundan dolayı, teşebbüse elverişli değildir. Failin, yükümlülüğünü yerine getirmemesi ile suç tamamlanır. İhmali suçlar, failin belirli bir hareketi yapmaması sonucu oluşur ve bu nedenle teşebbüs aşaması bulunmaz. Fail, yardım etmediğinde veya bildirimde bulunmadığında suç tamamlanmış sayılır.
B. İştirak
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, ihmali davranışlarla işlenebilir ve bu suça azmettirme suretiyle iştirak mümkündür. Örneğin, kendini idare edemeyecek durumda olan bir kişiye yardım etmek isteyen birini, yardım etmemeye ikna eden kişi bu suça azmettiren olarak iştirak etmiş olur.
Dolmuşta bulunan yolcular yardım etmek amacıyla dolmuşu durdurmak istediklerinde, ancak sürücü durmadığında, sorumluluk sadece sürücüye ait olacaktır. Bu durumda yolcuların herhangi bir yükümlülüğü yerine getirmeme durumu söz konusu değildir
çünkü onların niyeti yardım etmek yönündedir ancak sürücünün ihmali davranışı nedeniyle sorumluluk sadece sürücüye aittir.
Eğer mağduru yaralayan kişi, aynı zamanda yardım etmek isteyenleri engellerse, yardım yükümlülüğü bulunan kişiler cebir veya tehdit altında bu yükümlülüklerini yerine getiremediklerinden, cebir veya tehdit uygulayan kişi, yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçunun dolaylı faili olarak sorumlu tutulacaktır. Bu durumda fail, mağduru yaralayan kişi olduğu gibi aynı zamanda yardımın gerçekleşmesini engelleyerek ikinci bir suç işlemiş olur.
C. İçtima
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, mütemadi suç niteliğindedir. Dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan birini her gün görmesine rağmen yardım etmeyen failin, suçun mütemadi bir nitelik taşıması nedeniyle tek bir suçtan cezalandırılması gerekir.
VII. ŞİKAYET
Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlı değildir. Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiğini öğrendiğinde resen soruşturma başlatabilir. Bu nedenle, mağdurun şikayetçi olup olmaması, suçun soruşturulması için bir gereklilik değildir.
VIII. SONUÇ
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, toplumsal dayanışmanın ve insan haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Bu yükümlülüğün ihmal edilmesi, hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaktadır. Burada verilen bilgiler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup detaylı bilgi almak ve hukuki yardım için bir avukata başvurulması önem arz etmektedir.