top of page
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
00LogoErenHukuk_tablet.png

TERK SUÇU (TCK M.97)

Güncelleme tarihi: 8 May

I. GİRİŞ

Terk suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 97. maddesinde düzenlenmiş bir suçtur. Bu suç, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan kişilerin terk edilmesini ifade eder. Toplumun en savunmasız üyelerini korumayı amaçlayan bu düzenleme, terk edilen kişinin sağlığı ve güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.


Çocuğunu terk etmek zorunda kalan anne temsili çizimi

II. HUKUKİ DAYANAK

Türk Ceza Kanunu’nun 97. maddesi şu şekildedir:

(1) Yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi haline terk eden kişi üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Terk dolayısıyla mağdur bir hastalığa yakalanmış, yaralanmış veya ölmüşse, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre cezaya hükmolunur”​​.

III. SUÇUN UNSURLARI

A. Maddi Unsurları

1) Fail

Terk suçunun faili, mağduru koruma ve gözetim yükümlülüğü altında olan kişidir. Bu yükümlülük, yasadan, sözleşmeden ya da doğal bağlılık ilişkisinden kaynaklanabilir. Yükümlülük aile hukuku ilişkisinden doğmuş olabilir. Nitekim Türk Medeni Yasasında çocuklar bakımından veli veya vasilerinin ya da akıl hastalan için belirlenen vasilerin koruma ve gözetim yükümlülükleri bulunmaktadır. Kendi irade ve isteği ile yükümlülüğü üzerine alan kişi de bu yükümlülüğü gerektiği gibi yerine getirmek zorundadır. Örneğin, bir ebeveynin küçük çocuğunu terk etmesi veya bir bakıcının ağır hasta bir kişiyi terk etmesi durumunda terk suçu oluşur​​.

2) Mağdur

Mağdur, yaşı veya hastalığı nedeniyle kendini idare edemeyecek durumda olan kişidir. Mağdurun bu durumda olup olmadığı her somut olayda hakim tarafından tespit edilir. Körlük veya sağırlık gibi bedensel engeller de mağdurun kendini idare edemeyecek durumda olması için yeterlidir​​.

3) Suçun Konusu

Terk suçu, tehlike suçu olarak nitelendirilir. Bu suçta asıl önemli olan, mağdurun korunmasız ve tehlikeye açık bir durumda bırakılmasıdır. Suçun konusunu mağdurun sağlığı ve yaşamı oluşturur​​.

4) Fiil

Terk suçu, koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan kişinin mağduru kendi haline terk etmesiyle işlenir. Failin, mağdurdan fiziksel olarak ayrılması ve onu koruma ve gözetimden yoksun bırakması bu suçu oluşturur​​.

5) Netice

Terk suçu için netice, mağdurun terk edilmesiyle doğrudan ilişkili olmalıdır. Mağdurun hastalanması, yaralanması veya ölmesi gibi ağır sonuçlar, failin cezalandırılmasını ağırlaştırır. Bu neticeler, terk eyleminin doğrudan sonucu olarak meydana gelmelidir​​. Terk fiili, failin mağduru fiziksel olarak terk etmesi ile gerçekleşir. Bu fiilin neticesi mağdurun sağlığının kötüleşmesi, yaralanması veya ölmesi olabilir. Örneğin, bir ebeveynin çocuklarını terk ederek evden ayrılması ve bu nedenle çocukların hastalanması, yaralanması veya ölmesi durumu neticeyi ağırlaştırır​​.

6) İlliyet (Nedensellik) Bağı

Bağı Fiil ile netice arasındaki bağlantı, terk eylemi ile mağdurun yaşadığı olumsuz sonuçlar arasındaki ilişkiyi ifade eder. Terk sonucu mağdurun sağlık durumu kötüleşirse, bu neticeler terk fiilinin sonucu olarak değerlendirilir​​.


B. Manevi Unsuru

Terk suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Fail, mağduru bilerek ve isteyerek terk etmelidir. Failin, mağduru terk etme kastı bulunmalıdır. Yine failin neticeyi öngörmesi ve bu neticenin gerçekleşmesini kabul etmesi durumunda olası kastın varlığından da söz edilebilir​​.


IV. SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ

Terk suçu, mağdurun hastalanması, yaralanması veya ölmesi durumunda nitelikli hale gelir. Bu durumlarda failin cezası, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre belirlenir. Fail, bu ağır sonuçlardan en azından taksir derecesinde sorumlu olmalıdır​​.


V. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

A. Teşebbüs

Tehlike suçu ve neticesi harekete bitişik suç niteliğindeki terk suçu, teşebbüse elverişli değildir. Terk eylemiyle birlikte suç tamamlanır ve netice doğar. Örneğin, bir annenin bebeğini bir ormanda terk etmesi halinde suç tamamlanmış olur ve bu durumda teşebbüsten söz edilemez.


B. İştirak

Terk suçu, iştirak bakımından herhangi bir özellik taşımamaktadır. Bu suç açısından, iştirakin her şekli gerçekleşebilir. Yasanın öngördüğü hareketleri yapanlardan her biri, müşterek fail olarak sorumlu tutulur.


C. İçtima

Terk suçu, birden fazla mağdura karşı işlenebilir. Bu durumda zincirleme suç hükümleri uygulanabilir. Örneğin, aynı anda birden fazla çocuğun terk edilmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanarak ceza artırılabilir​​.


VI. ŞİKAYET

Terk suçu, resen takip edilen suçlar arasında yer alır. Suçun takibi için mağdurun şikayeti gerekli değildir​​.


VII. SONUÇ

Terk suçu, toplumun en savunmasız üyelerini korumak amacıyla düzenlenmiş bir suç tipidir. Bu suçun işlenmesi durumunda failin ciddi şekilde cezalandırılması öngörülmüştür. Burada verilen bilgiler genel bilgilendirme amacı taşımakta olup; her somut olay kendi koşulları içinde değerlendirilmelidir.

bottom of page