TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇU (TCK M.85)
- ER|EN HUKUK
- 5 Haz 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 May
I. GİRİŞ
İnsan yaşamı, en temel ve vazgeçilmez haklardan biridir. Anayasa’nın 17. maddesi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 3. maddesi ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 2. maddesi gibi uluslararası belgelerde, her bireyin yaşama hakkına sahip olduğu belirtilir. İnsan yaşamını korumak, yalnızca kasıtlı eylemlere karşı değil, aynı zamanda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarla meydana gelen taksirli eylemlere karşı da gereklidir. Bu yazıda, taksirle öldürme suçu kapsamlı bir şekilde ele alınacak, tanımı, unsurları ve hukuki çerçevesi açıklanacaktır.

II. TAKSİR KAVRAMI, TAKSİR NEDİR?
Taksir, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 22. maddesinde tanımlanmıştır. Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticeyi öngörmeden gerçekleştirilmesidir. Taksirin oluşabilmesi için, failin gerçekleştirdiği davranışın öngörülebilir bir sonucu doğurması, ancak bu sonucun öngörülmemiş olması gereklidir. Taksirli suçlarda, failin kastı yoktur; yani fail, sonucu istememekte, ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak bu sonucu meydana getirmektedir.
Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık, bireylerin toplum içinde başkalarının hayatlarını riske atabilecek davranışlarda bulunmamaları gerektiğini ifade eder. Bu yükümlülük, hukuki normlardan, idari işlemlerden, özel kişilerin koyduğu kurallardan ve toplumun ortak tecrübelerinden kaynaklanabilir. Örneğin, trafik kurallarına uymak, dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmanın bir parçasıdır.
III. TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇUNUN TANIMI VE KAPSAMI
Taksirle öldürme – TCK Madde 85
(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Taksirle öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi cezalandırılır. Maddenin ikinci fıkrasında ise, eylemin birden fazla kişinin ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması hali daha ağır ceza ile cezalandırılacağı öngörülmüştür. Taksirle öldürme suçu, kasıtlı öldürmeden farklı olarak, failin sonuca yönelik bir istemi olmadan meydana gelir. Bu suç, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla ortaya çıkan bir eylemle bir kişinin ölümüne neden olma durumudur.
Taksirle öldürme suçunun temel amacı, bireylerin dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmalarını sağlamaktır. Bu suç, toplumun güvenliğini koruma açısından büyük önem taşır. Taksirle öldürme suçu, serbest hareketli bir suçtur; yani, failin gerçekleştirdiği herhangi bir dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış, bu sonuca neden olabilir.
IV. MAĞDUR
Taksirle öldürme suçunun mağduru, yaşayan bir insan olabilir. Henüz doğmamış cenin veya beyin ölümü gerçekleşmiş kişiler bu suçun mağduru olamaz.
V. SUÇUN MANEVİ UNSURU
Taksirle öldürme suçunun manevi unsuru taksirdir. Fail, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak gerçekleştirdiği iradi davranışın bir kişinin ölümüne sebep olacağını öngörmemiştir. Busuç taksirle işlenebileceği gibi failin iradesi ve hareketleri bilinçli taksire de vücut verebilir. Bilinçli taksir, failin sonucun meydana gelebileceğini öngörmesine rağmen bu sonucu istememesi ve sonucun gerçekleşmemesi için çaba göstermesidir. Bilinçli taksir halinde ceza, taksire göre daha ağırdır. TCK’nın 22. maddesinin 3. fıkrasında bilinçli taksir, “kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi” şeklinde tanımlanmıştır ve cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.
Bilinçli taksir ile taksir arasındaki fark, failin sonucun meydana gelebileceğini öngörmesi ve buna rağmen bu sonucu istememesidir. Örneğin, bir sürücünün hız sınırını aşarak trafikte seyir halinde olması, bilinçli taksirle işlenmiş bir eylem olarak değerlendirilebilir. Sürücü, hız sınırını aşarak kaza yapabileceğini öngörmekte, ancak bu sonucu istememektedir. Bilinçli taksir halinde ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
Taksirle öldürme suçunun hukuka aykırılığı, failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması ile ortaya çıkar. Failin, meydana gelen sonucun öngörülebilir olup olmadığına göre kusur durumu değerlendirilir. Öngörülebilir bir sonucun meydana gelmesi halinde, failin sorumluluğu doğar.
TCK’nın 22. maddesinin 4. fıkrasında, “taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, her somut olayın özellikleri çerçevesinde meydana gelen sonuç açısından failin kusuru değerlendirilir. Meydana gelen sonuç, fail tarafından öngörülebilir nitelikte değilse, kişinin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bu durumda kaza ve tesadüften söz edilir.
VI. TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇUNUN CEZALANDIRILMASI
Taksirle öldürme suçunun cezası, temel halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır. Eylemin birden fazla kişinin ölümüne veya bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde ise, iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Bilinçli taksir halinde ceza artırılarak uygulanır. Failin cezası belirlenirken, suçun işleniş biçimi, kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınır.
Kanun koyucu, taksirli suçtan dolayı hükmolunacak hapis cezasının, diğer koşulların da varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceğini kabul etmiştir. Ancak bilinçli taksirle işlenen suçlarda bu imkan sadece ceza 1 yıl ve altındaysa mümkündür.
VII. TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇUNDA İÇTİMA VE İŞTİRAK
İçtima
TCK, taksirle öldürme suçunu düzenlediği 85. maddenin 2. fıkrasında özel bir suçların içtimai haline yer vermiştir. Buna göre, Taksirli davranış birden fazla insanın ölümüne veya bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise fail, fıkradaki alt ve üst sınırlara göre cezalandırılacaktır.
Bunun dışında da dikkat ve özen yükümüne aykırı davranış, bir kimsenin ölümü ile birlikte başka suçların da oluşmasına sebep olabilecektir. Örneğin, taksirli davranışın bir kimsenin ölümü ile birlikte trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından (TCK m. 179, 180) birisinin de oluşmasına neden olması halinde fikri içtima hükümleri gereğince fail bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacaktır.
İştirak
Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olacaktır. Bu nedenle, taksirle işlenen suçlarda iştirak mümkün olmayacaktır. Aynı şekilde, suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı bir fiilin varlığı aranır. Bu sebeple, birden fazla kişinin taksirli davranışı, örneğin bir kişinin ölümü açısından nedensellik değeri taşıyorsa, bu sonuca sebep olan davranışları gerçekleştiren herkes kendi kusurlu davranışına göre cezai anlamda sorumlu tutulacaktır.
VIII. SONUÇ
Taksirle öldürme suçu, toplum içinde dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmanın önemini vurgulayan bir suç tipidir. Bireylerin, gerçekleştirdikleri eylemlerin sonuçlarını öngörerek, dikkatli ve özenli davranmaları gerekmektedir. Bu suçun önlenmesi için, toplumsal farkındalığın artırılması ve hukuki yaptırımların etkili bir şekilde uygulanması önemlidir. Taksirle öldürme suçu, sadece cezai yaptırımların ötesinde, toplumsal düzenin korunması açısından da büyük önem taşır. Bireylerin, dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmaları toplumun genel güvenliği ve huzuru açısından elzemdir.