İNSAN ÜZERİNDE DENEY SUÇU (TCK M.90)
- ER|EN HUKUK
- 5 Haz 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Haz
I. GİRİŞ
İnsan üzerinde deney suçu, tıp ve bilim dünyasında etik dışı uygulamaların önlenmesi amacıyla hukuki düzenlemelere konu olmuştur. Bu suç, insanların yaşamlarına, sağlıklarına ve kişilik haklarına yönelik ciddi ihlaller içermektedir. İnsanlar üzerinde rızaları dışında veya etik kurallara aykırı olarak yapılan deneyler, hem ulusal hem de uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır. Bu yazıda, insan üzerinde deney suçu ile ilgili genel bilgiler, Türk hukukundaki düzenlemeler, uluslararası kaynaklar, korunan hukuki değerler ve suçun unsurları ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

II. İNSAN ÜZERİNDE DENEY SUÇU
A. Genel Bilgiler
İnsan üzerinde deney suçu, genellikle bilimsel araştırma, tıbbi deneyler veya biyoteknolojik çalışmalar sırasında ortaya çıkmaktadır. Bu suç, bireylerin fiziksel ve psikolojik bütünlüklerine zarar verme potansiyeli taşır. İnsan denekler üzerinde yapılan deneyler, gönüllü katılım ve bilgilendirilmiş onay şartlarına bağlıdır. Ancak bu şartlara uyulmadığında yapılan işlemler suç teşkil eder.
B. Türk Hukukundaki Düzenlemeler
Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) insan üzerinde deney suçu, özel bir düzenleme ile ele alınmıştır. TCK madde 90:
(1) İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için;
a) Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması,
b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılmış olması,
c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,
d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması,
e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması,
f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması,
g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması, gerekir.
(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/7 md.) Çocuklar üzerinde bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için ikinci fıkrada aranan koşulların yanı sıra;
a) Yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların çocuklar üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,
b) Rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının veya vasisinin yazılı muvafakatinin de alınması,
c) Deneyle ilgili izin verecek yetkili kurullarda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının bulunması, Gerekir.
(4) Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğunu gerektirmez. Açıklanan rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir.
(5) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun yaralanması veya ölmesi halinde, kasten yaralama veya kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
C. Uluslararası Kaynaklar
İnsan üzerinde deney suçuna ilişkin uluslararası hukuki düzenlemeler de mevcuttur. Bunlar arasında en bilinenleri, Nürnberg Kodu ve Helsinki Bildirgesi’dir. Nürnberg Kodu, İkinci Dünya Savaşı sonrası insanlık dışı deneylerin önlenmesi amacıyla oluşturulmuştur ve deneylerde gönüllü katılım ve bilgilendirilmiş onay gibi temel etik ilkeleri içermektedir. Helsinki Bildirgesi ise, tıbbi araştırmaların etik standartlarını belirleyerek, insan deneklerin korunmasını amaçlamaktadır.
III. İNSAN ÜZERİNDE DENEY SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER
İnsan üzerinde deney suçu ile korunmak istenen hukuki değerler, bireylerin yaşam hakları, vücut bütünlükleri ve sağlıklarıdır. Bu suç, bireylerin fiziksel ve psikolojik bütünlüklerine zarar verilmesini engellemeyi amaçlar. Ayrıca, insan hakları bağlamında da önemli bir yere sahiptir. İnsanlar üzerinde yapılan deneylerin etik kurallara uygun olması, insan haklarının korunması açısından kritik öneme sahiptir.
IV. İNSAN ÜZERİNDE DENEY SUÇUNUN UNSURLARI
A. Suçun Maddi Unsurları
Fiil:
İnsan üzerinde deney suçunda, fiil unsuru, insan vücuduna yönelik yapılan her türlü müdahaleyi içerir. Bu müdahaleler, cerrahi işlemler, biyolojik örneklerin alınması veya deneysel tedavilerin uygulanması şeklinde olabilir. Deney sırasında yapılan bu fiiller, bireyin fiziksel veya psikolojik bütünlüğüne zarar verme potansiyeli taşır.
Fail:
Suçu işleyen kişi, genellikle tıbbi veya bilimsel araştırma yapan profesyonellerdir. Failin, deney yapma amacıyla hareket etmesi ve bu süreçte etik kurallara aykırı davranması, maddi unsurun bir parçasıdır.
Mağdur:
İnsan üzerinde deney suçunda mağdur, deneyin gerçekleştirildiği bireydir. Mağdurun rızası olmaksızın veya bilgilendirilmiş onamı alınmaksızın yapılan deneyler, bu suçu oluşturur. Mağdurun fiziksel veya psikolojik zarar görmesi, suçun maddi unsurunu tamamlar.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur, failin suçu işlerken sahip olduğu niyet ve düşünceleri ifade eder. İnsan üzerinde deney suçu, kasıtlı olarak işlenen bir suçtur. Manevi unsurun varlığı, failin bilerek ve isteyerek hareket ettiğini gösterir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Hukuka aykırılık unsuru, gerçekleştirilen eylemin hukuka aykırı olup olmadığını belirler. İnsan üzerinde yapılan deneylerin hukuka uygun olabilmesi için de maddede sayılan şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.
V. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
İnsan üzerinde deney suçu, insan hakları ve etik kurallar açısından son derece önemli bir konudur. Bu suç, bireylerin yaşam haklarını, vücut bütünlüklerini ve sağlıklarını korumayı amaçlayan hukuki düzenlemelerle sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Türk Ceza Kanunu ve uluslararası hukuki düzenlemeler, bu suçun önlenmesi ve cezalandırılması için gerekli tedbirleri içermektedir. İnsanlar üzerinde yapılan deneylerin etik kurallara uygun olması, bilimsel araştırmaların güvenilirliği ve insan haklarının korunması açısından kritik öneme sahiptir.