top of page
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
00LogoErenHukuk_tablet.png
Ev figürleri ile mülkiyet paylaşımı - Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları
Ev figürleri ile mülkiyet paylaşımı - Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

MİRAS PAYLAŞIMI VE MİRAS UYUŞMZALIKLARI

Ölünceye Kadar
Bakma Sözleşmelerİ

MİRAS UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜ VE MİRASIN PAYLAŞILMASI

Miras paylaşımı, miras bırakanın vefatıyla birlikte malvarlığı değerlerinin mirasçıları arasında dağıtılmasını hedefleyen karmaşık ve çok katmanlı bir süreçtir. Bu süreç, taraflar arasında anlaşmazlıklara yol açabilecek birçok unsuru barındırabilmektedir. Avukatlık büromuz, miras paylaşımı ve uyuşmazlıklarının çözümüne yönelik kapsamlı hukuki destek sunmaktadır.

➣Terekenin Tespiti Davası

Terekenin tespiti davası, miras bırakanın malvarlığını oluşturan tüm hak, alacak ve borçların belirlenmesi amacıyla açılır. Bu dava, belirsizlik durumlarında mirasçıların haklarını güvence altına almak ve malvarlığı unsurlarının net bir şekilde ortaya konulmasını sağlamak açısından önemlidir.

Terekenin tespiti davasında mahkeme, taşınmazlar, banka hesapları, taşınırlar ve borçları kapsayan detaylı bir araştırma yaparak mirasbırakanın malvarlığını kayıt altına alır. Tespit sonucu kesin bir hüküm teşkil etmemekte olup, daha sonradan fark edilen malvarlığı değerlerinin de terekeye eklenebilmesi her zaman mümkündür.

➣Miras Hukukunda Denkleştirme

Denkleştirme, miras bırakanın sağlığında yasal mirasçılarına miras payına mahsuben yaptığı karşılıksız kazandırmaların, miras payı eşitliğini sağlamak adına geri alınması veya miras payından düşülmesi esasına dayanır.

Denkleştirme sürecinde, miras bırakandan sağlığında kazandırma alan mirasçılar "denkleştirme borçlusu", kazandırma almayan diğer yasal mirasçılar ise "denkleştirme alacaklısı" sıfatıyla davada yer alır. Denkleştirme yükümlülüğü, yalnızca yasal mirasçılar arasında geçerlidir. Atanmış mirasçılar veya vasiyet alacaklıları denkleştirme davalarına taraf olamazlar.

A) Denkleştirme Talebinin İleri Sürülmesi

Denkleştirme talebinin ileri sürülebilmesi için bazı hukuki şartların varlığı aranır:

Kazandırmanın Karşılıksız Olması:

Miras bırakanın, yasal mirasçıya herhangi bir karşılık beklemeden kazandırmada bulunmuş olması gerekir.

Kazandırmanın Miras Payına Mahsuben Yapılması:

Miras bırakanın, kazandırmayı miras payına mahsup amacıyla yaptığı iradesi açık olmalı ve ispat edilebilmelidir.

  • Ancak bazı durumlarda örneğin miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tâbi olacaktır.

Altsoy İçin Kanuni Karine:

Altsoya yapılan kazandırmalar, aksi belirtilmedikçe denkleştirmeye tabidir. Diğer yasal mirasçılarda ise bu yükümlülük, mirasbırakanın açık bir iradesine bağlıdır.

B) Denkleştirme Davası Süreci

Davada, kazandırmanın değerinin tespiti, miras ortaklığına iadesi veya miras payına mahsup edilmesi talep edilebilir. Denkleştirme davaları, miras paylaşımı ve aile ilişkilerinde dengeyi koruma açısından son derece önemli olup, profesyonel hukuki destekle yürütülmelidir​.

➣Miras Sebebiyle İstihkak Davası

Miras sebebiyle istihkak davası, mirasçılık sıfatına dayanarak mirasbırakandan intikal eden tereke mallarının haksız olarak elinde bulundurulması durumunda, bu malların mirasçıya geri verilmesini sağlamak amacıyla açılan bir davadır.

Davanın Şartları:

①Mirasçılık Sıfatı: Dava açabilmek için davacının yasal ya da atanmış mirasçı sıfatını taşıması gerekir. Mirasçılık sıfatı olmayan kişiler bu davayı açamaz.

②Haksız Zilyetlik: Terekeye dahil malların, mirasçı olmayan bir kişi tarafından haksız olarak elinde bulundurulması gerekir. Bu zilyetlik, doğrudan ya da dolaylı olarak gerçekleşebilir.

③Dava Süresi: Miras sebebiyle istihkak davası, davacının mirasçılık hakkını ve davalının zilyetliğini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde ve her hâlükârda mirasbırakanın ölümünden itibaren on yıl içinde açılmalıdır. Kötüniyetli zilyetlere karşı ise bu süre yirmi yıla kadar uzayabilir.

 

Mahkeme, davayı kabul ettiği takdirde, davalıyı dava konusu tereke mallarını mirasçıya geri vermeye mahkûm eder. Davalı iyiniyetli ise yalnızca zorunlu giderlerden sorumlu tutulur; ancak kötüniyetli zilyet, terekeye dahil malların kullanımından doğan tüm zararları tazmin etmekle de yükümlüdür. Ayrıca, malların yerine geçen değerlerin (satış bedeli, sigorta tazminatı gibi) de geri verilmesi gerekir. İstihkak hakkında detaylı bilgi için blog yazımıza da göz atabilirsiniz.

➣Mirasın Reddedilmesi

Mirasın reddi, mirasçının, miras bırakanın ölümünden sonra mirasın kendisine intikalini reddetmesi anlamına gelir. Bu hak, özellikle miras bırakanın borçlarının malvarlığını aştığı durumlarda mirasçılar için hayati bir öneme sahiptir. Miras reddedildiğinde, mirasçı hiçbir borç veya yükümlülükle karşılaşmaz ve terekeye dahil varlıklar ile borçların yönetimi kanun gereği diğer mirasçılara veya alacaklılara devredilir.

Mirasın reddi iki farklı şekilde gerçekleştirilebilir:

  1. Red Beyanı: Miras bırakanın ölümünden sonra, yasal süresi içinde yapılan mirasın reddini ifade eder. Türk Medeni Kanunu’na göre mirasçı, mirası reddetmek için miras bırakanın ölümünden itibaren üç ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurmalıdır.

  2. Hükmen Red: Hükmen red, miras bırakanın borca batık olması durumunda mirasçının başvurusu üzerine mahkeme tarafından tespit edilir. Eğer tereke borçları, malvarlığını aşıyorsa mirasın hükmen reddedildiği kabul edilir. Ancak mirasçı, terekeye ait malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunmuşsa (örneğin, tereke mallarını satmış veya kullanmışsa yahut terekeye ait borç ödemesi gerrçekleştirmişse) artık mirası reddetme hakkını kaybeder.

Miras reddedildiğinde, mirasçının payı altsoyuna geçer. Altsoyun da reddetmesi durumunda, miras kanuni düzenlemeler doğrultusunda diğer mirasçılara aktarılır.

➣Özlük Hakları ve Hukuki Güvence

Özlük hakları, memurların çalışma şart ve durumlarını içerir. Maaş, terfi, izin hakları, çalışma saatleri, sosyal güvence gibi konular memurun özlük haklarının kapsamını oluşturur. İdarenin, memurun özlük haklarına yönelik keyfi müdahalelerde bulunması veya hukuka aykırı işlemler tesis etmesi durumunda, ilgili işlemin iptali için idari yargıya başvuru hakkı doğmaktadır. Avukatlık büromuz, memurların özlük haklarının korunması ve bu haklara yönelik haksız işlemlerin iptal edilmesi adına gereken tüm hukuki desteği sağlamaktadır.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi)

Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi)

Vasiyetnameler

Vasiyetnameler

MiRAS HUKUKU

MiRAS
HUKUKU

Çalışma alanı sayfasına dön.

Üst sayfaya dön.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi)

Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi)

Vasiyetnameler

Vasiyetnameler

MiRAS HUKUKU

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Veraset İlamı

Veraset İlamı

Vasiyetnameler

Vasiyetnameler

MiRAS HUKUKU

MiRAS
HUKUKU

Çalışma alanı sayfasına dön.

Üst sayfaya dön.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Miras Paylaşımı ve Miras Uyuşmazlıkları

Veraset İlamı

Veraset İlamı

Vasiyetnameler

Vasiyetnameler

MiRAS HUKUKU

murİs muvazaası sebebİyle tapu İptalİ ve tescİlİ davası

Muris muvazaası, miras bırakanın (muris) yasal mirasçılarını mirastan mahrum bırakmak veya miras paylarını azaltmak amacıyla gerçekte bağış yapmak istediği malvarlığını, görünüşte başka bir işlemle devretmesiyle ortaya çıkan hukuki bir hiledir. Bu tür muvazaalı işlemler, genellikle miras bırakanın taşınmazlarını bir satış, bağış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstererek devretmesi şeklinde gerçekleştirilir. Ancak, bu işlemin arkasında gerçekte yatan niyet, mal kaçırma ve mirasçıların haklarını ihlal etmek olabilmektedir.

Görünürdeki İşlemin Ardındaki Gizli İşlem:

Miras bırakanın gerçekte yapmayı amaçladığı bağışlama işlemini gizlemek için bir satış veya başka bir işlem gibi gösterdiği kanıtlanmalıdır.

Muvazaa Anlaşması:

İşlem taraflarının muvazaa anlaşması yaparak gerçekte işlemden farklı bir sonuç elde etmeyi amaçladıkları ispat edilmelidir.

Mal Kaçırma Amacı:

Miras bırakanın, yasal mirasçılarını mirastan mahrum bırakmak amacıyla hareket ettiği ortaya konulmalıdır.

Mirasçılar, muris muvazaası nedeniyle uğradıkları hak kaybını gidermek amacıyla tapu iptal ve tescil davası açabilirler. Bu davanın başarıya ulaşabilmesi için mirasçıların şu unsurları kanıtlaması gerekmektedir:

✦ Muris Muvazaasının Sonuçları:

Eğer muvazaalı işlem mahkeme kararıyla iptal edilirse:

  1. Taşınmaz üzerindeki tapu kaydı iptal edilir.

  2. Taşınmaz mirasçılar arasında yasal paylara uygun şekilde yeniden dağıtılır.

  3. Kötü niyetli işlemleri gerçekleştiren kişi, zarar gören mirasçılara tazminat ödemekle yükümlü tutulabilir.

✦ Muris Muvazaasının Sonuçları:

Eğer muvazaalı işlem mahkeme kararıyla iptal edilirse:

  1. Taşınmaz üzerindeki tapu kaydı iptal edilir.

  2. Taşınmaz mirasçılar arasında yasal paylara uygun şekilde yeniden dağıtılır.

  3. Kötü niyetli işlemleri gerçekleştiren kişi, zarar gören mirasçılara tazminat ödemekle yükümlü tutulabilir.

➜ Muris muvazaası davaları, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Görevli mahkeme, Asliye hukuk mahkemesidir. Muris muvazaası davalarında amaç, yapılan işlemin tamamen iptal edilmesidir. Oysa tenkis davası, saklı paylı mirasçıların haklarının korunmasına yöneliktir ve işlem tamamen değil, yalnızca saklı payları aşan kısmı iptal edilir.

➜ Muris muvazaası, miras hukukunda sıkça karşılaşılan ve mirasçıların haklarını doğrudan etkileyen bir durumdur. Bu tür uyuşmazlıkların çözümünde hukuki süreçlerin doğru bir şekilde işletilmesi için hukuki destek almak, sürecin başarıya ulaşması açısından kritik öneme sahiptir.

Mİrasın Tenkİsİ:
Saklı Payın Korunması

Miras hukuku, mirasbırakanın tasarruf özgürlüğünü ve mirasçıların saklı pay hakkını dengelemektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasbırakan malvarlığı üzerinde istediği gibi tasarruf edebilir; ancak saklı paylı mirasçıların saklı payını ihlal edemez.

Tenkis, mirasbırakanın tasarruf özgürlüğünü aşarak saklı payı ihlal eden kazandırmalarının belirli bir oranda azaltılması anlamına gelir. Bu süreç, saklı paylı mirasçıların haklarının korunması amacıyla yapılır. Tenkis talebi, hem ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetname, miras sözleşmesi gibi) hem de sağlararası kazandırmalar için gündeme gelebilir.

Tenkis davası açma süresi, saklı pay ihlalinin öğrenildiği tarihten itibaren bu süre 1 yıldır. Ancak her hâlde mirasın açıldığı tarihten itibaren 10 yıl geçmesiyle tenkis davası açma hakkı sona erer.

Mahkeme kararı yalnızca davaya taraf olanlar için bağlayıcıdır; bu nedenle saklı payı ihlal edilen tüm mirasçıların davaya katılması gerekmektedir.

Tenkis Davası Şartları ve Hukuki Süreç:

Miras bırakanın yaptığı tasarruflar saklı pay oranını ihlal etmiş olmalıdır. Saklı pay; altsoy, anne-baba ve sağ kalan eş gibi yakın akrabalar için kanunla belirlenmiş bir haktır. Davada öncelikle saklı pay ihlalinin bulunup bulunmadığı irdelenir.

1 - Geçerli Bir Saklı Pay İhlali

Tereke, miras bırakanın ölümü anındaki malvarlığıdır. Ancak miras bırakanın sağlığında yaptığı bağışlar ve kazandırmalar da terekeye eklenerek serbest tasarruf oranı hesaplanır.

2 - Terekenin Belirlenmesi

Öncelikle ölüme bağlı tasarruflardan tenkise gidilir. Bu tasarruflarla saklı pay ihlali giderilemezse, sağlararası kazandırmalar tenkise tabi tutulur. Sağlararası kazandırmalarda en yeni tarihliden başlanır.

3 - Tenkis Sırası

bottom of page