top of page
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
00LogoErenHukuk_tablet.png
senet dolduran borçlu
senet dolduran borçlu

Dava İşlemlerİ

İflas ve Konkordato

İflas ve Konkordato

İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir

İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir

Dava İşlemleri

Dava İşlemleri

Ticari Alacaklar ve Kambiyo Senetleri

Ticari Alacaklar ve Kambiyo Senetleri

İcra Takibi ve Takibe İtiraz İşlemleri

İcra Takibi ve Takibe İtiraz İşlemleri

iCRA VE ifLAS HUKUKU

Çalışma alanı sayfasına dön.

Üst sayfaya dön.

TAzMinAT
HUKUKU

İflas ve Konkordato

İflas ve Konkordato

İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir

İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir

Dava İşlemleri

Dava İşlemleri

Ticari Alacaklar ve Kambiyo Senetleri

Ticari Alacaklar ve Kambiyo Senetleri

İcra Takibi ve Takibe İtiraz İşlemleri

İcra Takibi ve Takibe İtiraz İşlemleri

icra VE ifLAS HUKUKU

TAzMinAT

HUKUKU

İCRA TAKİBİNDEN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ: DAVA SÜRECİ İLE BORÇLU VE ALACAKLININ HAKLARININ KORUNMASI

Alacak ve borç ilişkilerinde taraflar arasında doğan uyuşmazlıklar, genellikle icra takip süreçlerinde daha da karmaşık hale gelir. Bu noktada, itirazın iptali, itirazın kaldırılması, menfi tespit ve istirdat davaları, hem alacaklıların hem de borçluların haklarını koruma amacını güden etkili hukuki mekanizmalardır. EREN Hukuk olarak, müvekkillerimizin haklarını koruma noktasında kapsamlı hukuki destek sunmaktayız.

➣İtirazın İptali Davası

İlamsız icra takibi başlatıldığında borçlu, kendisine gönderilen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz ederek takibi durdurabilir. Bu durumda alacaklının, borcun varlığını ispatlamak ve takibi devam ettirmek için itirazın iptali davası açması gerekecektir.


Bu dava, borçlunun itirazının haksız olduğunu kanıtlamaya yöneliktir. Mahkeme, alacaklının talebini haklı bulursa itirazı iptal ederek takibin devamını sağlar ve borçluyu asıl alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edebilir.

Yine mahkeme sonunda alacaklının ortada herhangi bir borç-alacak durumu olmadığı halde salt kötüniyetli olarak takip başlattığı anlaşılırsa; alacaklının borçluya asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahum edilebilmesi mümkündür. Ancak kötüniyet tazminatı itirazın iptali davasının alacaklı açısından kaybedildiği her durumda hükmedilmemekte olup, yalnızca istisnai durumlarda ve alacaklının gerçekten kötüniyetli olarak, zarar vermek amacıyla takip başlattığının ispat edilebildiği durumlarda söz konusu olabilmektedir. Bunun dışında her hak arama girişiminin kötüniyetli olarak kabul edilebilmesi söz konusu değildir.

İtirazın iptali davasının, borçlunun yaptığı itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemelerde açılması gerekmektedir.

➣İtirazın Kaldırılması Davası

Alacaklının elinde, alacak konusunun ispatına ilişkin İİK’nın 68-68/a maddelerinde sayılan belgelerden biri, noter onaylı bir belge, resmi nitelikte bir belge bulunuyorsa, itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir.

 

Yine eğer borçlu takipte sadece takibin dayanağındaki senet ve belgelerde bulunan imzasını inkar etmişse benzer bir şekilde bu incelemenin de itirazın kaldırılması davasıyla görülebilmesi mümkündür.

 

Bu süreçler, icra mahkemelerinde yürümekte olduğundan çok daha hızlı sonuç alınarak yalnızca belgeye dayalı bir inceleme ile takibin kısa sürede tekrar devam ettirilmesini sağlar.

➣Menfi Tespit Davası

Menfi tespit davası, borçlunun borçlu olmadığını tespit ettirmek için açtığı bir dava türüdür. Bu dava, borcun gerçekten mevcut olmadığının tespit edilmesinde borçlu tarafından hukuki bir faydanın olduğu durumlarda açılması söz konusu olacaktır. Bu sebeple menfi tespit davası daha çok borçlunun icra takibine itiraz süresini kaçırdığı bu sebeple iddia konusu borcu ödemek zorunda kalması sebebiyle kendisine yönelen haksız icrai işlemlerin durdurulması gerektiğinde gündeme gelmektedir.

Yine borçlunun, borca itiraz etmesi neticesinde alacaklının itirazın kaldırılması yoluna giderek İcra Mahkemesi kararı vasıtasıyla itirazı kaldırarak takibin devamını sağladığı durumlarda da borçlunun menfi tespit davası ile borçlu olmadığını ispat edebilmesi mümkündür.

➜Bunun nedeni ise yukarıda itirazın kaldırılması kısmında açıkladığımız üzere, İcra Mahkemelerinde ancak belge üzerinden dolayısıyla sınırlı inceleme yapılarak karar verilebildiği için kanun, borçluya genel mahkemelerde borçlu olmadığını başkaca ispat araçlarıyla da ortaya koyma imkânı sunmaktadır. Örneklemek gerekirse İcra Mahkemesi incelemesinde senetteki imza borçluya ait çıkmış olabilir, ancak borçlu konusuna göre Asliye Ticaret Mahkemesinde açacağı menfi tespit davasıyla senetteki imzanın kendisinden baskı altında alındığını, ayırt etme gücünün olmadığını iddia edip bu hususu tanık, hastane kayıtları vb. araçlarla ispat ederek borcundan kurtulabilecektir.


Menfi tespit davasının açılması takip işlemlerini durdurmaz. Ancak mahkemeye teminat yatırılarak tedbir olarak takibin durdurulması talep edilebilmektedir.

➣İstirdat Davası

İstirdat davası, borçlunun itiraz sürecini kaçırması yahut itirazın yine İcra Mahkemesi vasıtasıyla kaldırıldığı durumlarda, icra takibi işlemleri ile borcunu haksız olarak ödemek zorunda kalmış olması sebebiyle paranın geri alınması amacıyla açılır. Menfi tespit davası, borçluya takip işlemleri devam etmekte ancak borç henüz tahsil edilmediği durumlarda söz konusu iken; istirdat davasında ise borç rızaen yahut cebren ödenmiş durumdadır. Eğer borçlu menfi tespit davası açtıktan sonra borcunu ödemek zorunda kalmışsa davaya istirdat davası olarak devam edilmektedir.

İstirdat davasının bir diğer görünümü ise alacaklının, borçlunun alacaklı olduğu III. kişilerdeki alacaklarına haciz ihbarnamesi gönderilmesi durumunda ortaya çıkabilmektedir. Bu hâlde her ne kadar III. kişinin, adı geçen borçlunun kendisinden bir alacağı olmadığı şeklinde icra dairesine basit şekilde itiraz etme imkanı mevcutsa da söz konusu I. ve II. haciz ihbarnamelerine itirazlar süresinde yapılmadığı takdirde, III. kişi haksız olarak takip borçlusunun borcundan sorumlu tutulursa borç ödenmeden istirdat davası açılarak icra işlemlerinin durdurulmasını sağlayabilmektedir. Ancak III. kişilerin açacağı bu istirdat davasının III. haciz ihbarnamesinin tebliği edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde açılması zorunludur.

➣Özlük Hakları ve Hukuki Güvence

Özlük hakları, memurların çalışma şart ve durumlarını içerir. Maaş, terfi, izin hakları, çalışma saatleri, sosyal güvence gibi konular memurun özlük haklarının kapsamını oluşturur. İdarenin, memurun özlük haklarına yönelik keyfi müdahalelerde bulunması veya hukuka aykırı işlemler tesis etmesi durumunda, ilgili işlemin iptali için idari yargıya başvuru hakkı doğmaktadır. Avukatlık büromuz, memurların özlük haklarının korunması ve bu haklara yönelik haksız işlemlerin iptal edilmesi adına gereken tüm hukuki desteği sağlamaktadır.

bottom of page