VELAYET, NAFAKA VE ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI
Boşanma süreci, yalnızca eşler arasındaki ilişkinin sona ermesiyle kalmaz, aynı zamanda müşterek çocukların velayeti, bakımı ve mali yükümlülüklerinin de hukuki bir zeminde kararlaştırılmasını gerektirir. Bu nedenle velayet ve nafaka konuları, aile hukukunun en hassas ve titizlikle ele alınması gereken unsurlarındandır. Avukatlık büromuz velayet, nafaka ve çocukla kişisel ilişki kurulması hususlarında müvekkillerimize kapsamlı danışmanlık ve temsil hizmetleri sunmaktadır.
➣Velayet
Velayet, çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve genel refahını sağlamak için anne ve babaya yüklenen gerek maddi gerekse de manevi yönden hukuki bir sorumluluktur. Boşanma sürecinde, velayetin kime verileceği konusunda mahkemeler çocuğun üstün yararını esas alır. Uygulamada velayet, genellikle çocuğun ebeveynlerinden biriyle birlikte kalması şeklinde uygulanmaktadır.
Velayet kararı kesin bir hüküm olmasına rağmen, çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa velayetin sonradan değiştirilmesi amacıyla tekrar dava açılabilir. Bu davada, çocuğun yaşam koşullarındaki değişiklikler (ebeveynin kötü yaşam alışkanlıkları edinmesi, çocuğa kötü muamelede bulunması vb.) gerekçe olarak gösterilebilir.
➣Velayetin Belirlenmesinde Mahkemelerce Dikkate Alınan Kriterler
-
Çocuğun Yaşı ve İhtiyaçları: Özellikle küçük yaştaki çocukların anne bakımına ihtiyaç duyduğu kabul edilir, ancak bu durum çocuğun üstün yararına aykırı olmamalıdır. Yine çocukların gelişim durumuyla bağlantılı olarak kiminle yaşamak istediği yönündeki iradesi de mahkeme tarafından dikkate alınabilir.
-
Ebeveynin Mali ve Sosyal Durumu: Çocuğa daha şartlarda fiziksel ve ruhsal gelişim, iyi bir eğitim, bakım ve yaşam sunabilecek olan ebeveynin tercih edilme olasılığı daha yüksektir.
-
Psikolojik ve Sosyal İnceleme: Uyuşmazlık çıktığında, pedagog ve sosyal hizmet uzmanlarının araştırma ve görüşme raporları da mahkeme kararına yön vermektedir.
➣Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
Boşanma sürecinde, çocuğun velayeti bir ebeveyne verildiğinde, diğer ebeveyn ile de çocuk arasında kişisel ilişki kurulmaktadır. Türk Medeni Kanunu, çocuğun her iki ebeveynle de düzenli ve sağlıklı bir şekilde ilişki kurmasının çocuğun üstün yararına uygun olduğunu öngörmektedir. Bu nedenle velayet kendisine verilmeyen taraf, çocukla belirli gün ve saatlerde görüşme, tatil ve özel günlerde çocuğu yanında bulundurma hakkına sahiptir.
Kişisel ilişki hakkı sadece ebeveynle sınırlı olmayıp çocuğun büyükanne, büyükbaba, kardeşler ve diğer yakın akrabalarla da ilişki kurmasını kapsayabilir. Bu sebeple eğer çocuğun yakınları boşanma sonrasında çocuğu göremezlerse, kişisel ilişki kurulması talebiyle dava açmaları mümkündür.
Ancak, kişisel ilişki kurma hakkının suistimal edilmesi veya çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığını tehlikeye sokacak durumların tespiti hâlinde, bu hak sınırlandırılabilir veya tamamen kaldırılabilir. Bu durumda velayet hakkına sahip ebeveyn, çocuğun korunması amacıyla mahkemeden kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını veya iptalini de talep edebilir.
➣Özlük Hakları ve Hukuki Güvence
Özlük hakları, memurların çalışma şart ve durumlarını içerir. Maaş, terfi, izin hakları, çalışma saatleri, sosyal güvence gibi konular memurun özlük haklarının kapsamını oluşturur. İdarenin, memurun özlük haklarına yönelik keyfi müdahalelerde bulunması veya hukuka aykırı işlemler tesis etmesi durumunda, ilgili işlemin iptali için idari yargıya başvuru hakkı doğmaktadır. Avukatlık büromuz, memurların özlük haklarının korunması ve bu haklara yönelik haksız işlemlerin iptal edilmesi adına gereken tüm hukuki desteği sağlamaktadır.
➣Nafaka Talebi ve Nafaka Türleri
Nafaka, boşanma süreci ve sonrasında bir tarafın ekonomik desteğe ihtiyaç duyması veya çocukların bakımının sağlanması amacıyla bir tarafın diğer tarafa ödediği parasal destektir. Türk Medeni Kanunu, nafakayı hem eşe hem çocuğa hem de başkaca kan hısımlarına yönelik genel olarak düzenlemiştir.
-
Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ederken, çocuğun ve nafaka talep eden eşin geçimini sağlamak amacıyla mahkeme tarafından hükmedilen geçici mali yardımdır. Dava süresince ödenir.
-
Yoksulluk Nafakası: Boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş lehine, boşanma kararından sonra diğer eş tarafından ödenmeye devam edecek nafakadır. Yoksulluk nafakasına karar verilebilmesi için, nafaka talep edenin boşanmadaki kusurunun diğerinden daha ağır olmaması gereklidir.
-
İştirak Nafakası: Boşanma sonrası çocuğun bakım, eğitim ve sağlık masraflarını karşılamak amacıyla, çocuğun velayetini almayan taraf tarafından ödenen nafakadır. Bu nafaka çocuğun reşit olmasına kadar devam eder.
-
Yardım Nafakası: Kan hısımlarının birbirine destek sağlama yükümlülüğü çerçevesinde, bir kişinin ekonomik yoksunluk yaşaması durumunda, akrabalarının ona mali destek sağlamasını gerektiren bir nafaka türüdür. Yardım nafakası, boşanma süreciyle doğrudan ilişkili olmasa da, aile içi destek açısından önemlidir.
➣Nafaka Miktarının Arttırılması ve Azaltılması
Eşlerden birinin gelirinin düşmesi, nafaka yükümlüsünün işsiz kalması veya nafaka alan tarafın gelir elde etmeye başlaması gibi durumlarda nafaka azaltma davası açılabilir. Aynı şekilde, ekonomik şartların değişmesi (örneğin enflasyonun artması) gerekçe gösterilerek nafaka arttırımı davası açılabilmesi de mümkündür.
aiLE HUKUKU
MiRAS
HUKUKU
Çalışma alanı sayfasına dön.
Üst sayfaya dön.
Üst sayfaya dön.