Türk Medeni Kanunu'na göre, eşler arasında geçerli olabilecek dört farklı mal rejimi türü bulunmaktadır. Bu mal rejimleri, evlilik süresince edinilen malların kime ait olacağı ve boşanma hâlinde nasıl paylaşılacağına dair kuralları belirler. Tarafların ortak bir kararla bu mal rejimlerinden dilediği bir tanesini seçme hakkı bulunmakta olup, yine zaman içerisinde bir başka mal rejimine geçebilmeleri de mümkündür. Eğer taraflarca herhangi bir seçim yapılmamışsa, edinilmiş mallara katılma rejimi esas alınarak malların yönetimi ve tasfiyesi yapılmaktadır.

​

A) Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi (Yasal Mal Rejimi):

Eşlerin evlilik boyunca edindiği malların, her iki eşin ortak hakkı olduğu temeline dayanır. Boşanma hâlinde her iki eş de bu mallar üzerinde eşit hakka sahiptir.
 

Edinilmiş mallara çalışma karşılığı elde edilen gelirler, emekli maaşı ve kıdem tazminatı, taşınmaz alımları ve banka birikimleri gibi örnekler verilebilirken yine evlilik öncesinde sahip olunan mallar, miras veya bağış yoluyla elde edilen mallar ise kişisel mal kapsamında korunmaya devam etmektedir.

Bu rejim kapsamında, boşanma sonrası mal rejimi tasfiyesi sürecinde, her iki eş de edinilmiş malların değerinin yarısını talep edebilecektir.​

​

B) Mal Ayrılığı Rejimi:

Bu rejimde, eşlerin ayrı ayrı mal varlığı kendilerine aittir ve her eş, kendi mal varlığı üzerinde tam tasarruf hakkına sahiptir. Boşanma hâlinde her iki tarafın sahip olduğu mallar ayrı olarak korunur ve tasfiyeye dâhil edilmez.

​

C) Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi:

Bu rejimde de taraflar, evlilik sırasında edindikleri mal varlıklarını kendileri yönetir. Ancak burada aileye özgülenebilen mallar da söz konusu olup bu mallar üzerinde eşler eşit hakka sahip olmaktadır.

​

D) Mal Ortaklığı Rejimi:

Bu rejimde, eşlerin kişisel malı sayılanlar dışındaki mal ve gelirleri ortaklık malını oluşturur. Ortaklık malları üzerinde eşler tek başına söz sahibi olamayıp diğer eşin de rızası gerekmektedir.