top of page
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
309062_home_white.png
309062_home_building_house_real estate_icon.png
00LogoErenHukuk_tablet.png

ORGAN VE DOKU TİCARETİ SUÇLARI (TCK M. 91-93)

Güncelleme tarihi: 29 Haz

I. GİRİŞ

İnsan, günümüz hukuk sistemlerinde hakkın konusu değil, sahibidir. Bu sebeple, insana ait organ ve dokuların para ya da başka bir menfaat karşılığı alınıp satılması, hukuka ve ahlaka aykırı görüldüğü için birçok ülke tarafından yasaklanmıştır. Bu tür fiiller için de cezai yaptırımlar getirilmiştir. Bununla birlikte, tıptaki gelişmeler dikkate alındığında organ ve doku nakli, insanların daha sağlıklı ve huzurlu yaşamaları için zorunlu hale gelmiştir. Türkiye'de bu konu, 1979 yılında çıkarılan 2238 Sayılı "Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun" ile hukuki zemine kavuşturulmuştur.


temsili olarak hücre ve dokulardan örnek alınması işlemi

II. HUKUKİ DAYANAK

Organ ve Doku Ticareti Suçları, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 91. ve 93. maddelerinde düzenlenmiştir:


TCK m. 91:

(1) Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.
(4) Bir ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6) Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(7) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(8) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun ölmesi halinde, kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

III. SUÇUN UNSURLARI

A. Suçu Maddi Unsurları

1) Fail

Organ ve doku ticareti suçunun faili herkes olabilir. Bu suçun faili olmak için herhangi bir özel nitelik aranmamaktadır. TCK m. 91'de bu suçun herhangi bir kişi tarafından işlenebileceği belirtilmiştir. Suçun bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde failin cezai sorumluluğu artar. Organ veya doku alma, bir başkasını vasıta kılarak icra edilirse, başkasını araç olarak kullanan kişi, fail olarak sorumlu olur. Araç olarak kullanılan kişinin kusur yeteneği yoksa, failin cezası artırılarak verilir.

2) Mağdur

Bu suçun mağduru, organ veya dokusu hukuka aykırı bir şekilde alınan kişidir. Mağdur, canlı ya da ölü olabilir. Canlılardan organ veya doku alınması, belirli şartlara bağlı olup, rızası olmayan kişiden organ veya doku alınması mağduriyet oluşturur.


Ölülerden organ veya doku alınması ise, ölen kişinin hatırasına ve yakınlarının haysiyetine karşı bir saldırı niteliğindedir.


Mağdur herkes olabilir ve mağdurun belirli bir özelliğe sahip olması gerekmez. Kişi, mağdurun yaşayıp yaşamadığı hususunda yanılmışsa, hataya ilişkin hükümler uygulanır. Mağdurun belli özelliklere sahip olması, suçun vasfına etki etmez.

3) Suçun Konusu

Suçun konusu, insan organ ve dokularıdır. Organ ve dokuların hukuka aykırı bir şekilde alınması, satılması veya nakledilmesi bu suçun kapsamına girer. Bu suç, zarar suçu olarak kabul edilir. 2238 sayılı Kanun, “organ ve doku” deyiminden “insan organizmasını oluşturan her türlü organ ve doku ile bunların parçalarının” kasdedildiğini ifade ederek “oto-grefler, saç ve deri alınması, aşılanması ve nakli ile kan transfüzyonu”nun bu kanun hükümlerine tabi olmadığını, bunlarla ilgili işlerin yürürlükteki diğer yasalar, tüzükler, yönetmelikler ve tıbbi deontoloji kuralları çerçevesinde gerçekleştirileceğini belirtmektedir.

4) Fiil

Organ ve doku ticareti suçu, organ veya dokuların alınıp satılması, nakledilmesi veya bu işlemler için aracılık yapılması ile işlenebilir. Bu fiillerin gerçekleştirilmesi için mağdurun rızasının bulunmaması veya rızasının hukuka uygun olmaması gerekir.


Fiil, organ veya dokunun alınması, satılması veya nakledilmesi şeklinde de olabilir.


Bu suç, sırf hareket suçu niteliğindedir. Suçun oluşması için mağdurun zarar görmesi veya ölmesi gerekmez.


Doktrinde, almak, cerrahi usullerle organ ve dokuyu bulunduğu yerden söküp çıkarmak olarak tanımlanmıştır. Ameliyat olarak nitelenemeyen bir davranışla organ veya doku alınması halinde kasten yaralama suçunun oluşacağı doktrinde ifade edilmektedir.


Suçun tamamlanması için organ veya dokunun; bulunduğu yerden çıkarılması, alınması yeterlidir. Korunan hukuki yarar dikkate alındığında suçun tamamlanması için yerinden çıkarılıp alınan organ ve dokunun, güvenli bir yere götürülmüş olması aranmaz. “Alma” fiilinin ne şekilde gerçekleştiğinin önemi yoktur. Bu sebeple suç, serbest hareketlidir. Organ veya dokunun alınmasının suç teşkil edebilmesi için bir insandan alınması gerekir. Hayvandan organ veya doku alınması hali, mala zarar verme kapsamında değerlendirilmelidir.


Yine maddenin üçüncü fıkrasında öngörüldüğü üzere vücuttan alma eylemini gerçekleştirmeyen ancak alınmış organ veya dokuyu satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi de cezalandırılacaktır.



B. Manevi Unsur

Bu suç, kasten işlenir. Failin, hukuka uygun bir rıza olmadığını bilerek ve isteyerek organ veya dokuyu alması gerekir. Fail, hukuka uygun bir rıza bulunduğunu zannederek fiili işlerse, konu hataya ilişkin kurallar çerçevesinde değerlendirilir. Failin, organ veya dokuyu alırken mağdurun rızasının hukuka uygun olup olmadığını bilmesi ve bu durumu göz ardı etmesi, kastın varlığı için yeterlidir.


IV. SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ

Organ ve doku ticareti suçunun nitelikli halleri, suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda ortaya çıkar. TCK m. 91'in 4. fıkrasında, bu suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. Suçun örgütlü olarak işlenmesi, suçun işlenmesini kolaylaştırmakta ve bu durum mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, daha ağır cezalar öngörülmüştür.


Bir başka husus ise bu suça ilişkin özel olarak bir cezayı azaltan hatta ortadan kaldırabilen bir düzenlemede TCK madde 92’de öngörülmüştür.


ZORUNLULUK HALİ - TCK Madde 92:

(1) Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Maddenin gerekçesinde şu ifadeler yer almaktadır:

"Yukarıdaki maddeye göre, organ ve dokunun para veya sair bir maddî menfaat karşılığında tedavüle tabi tutulması, suç oluşturmaktadır. Kişinin kendi organ ve dokuları açısından bu fiilleri işlemesi de suç oluşturmaktadır. Ancak, kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapabilmek veya ceza vermekten vazgeçmek hususunda mahkemeye takdir yetkisi tanınmıştır".


Bu hüküm, ekonomik veya sosyal zorunluluklar nedeniyle organını satan kişinin cezalandırılmasını hafifletebilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Örneğin, maddi zorluklar içinde olan bir kişinin, ailesinin sağlık masraflarını karşılamak için organını satması durumunda, mahkeme bu kişinin içinde bulunduğu zorunluluk halini değerlendirerek ceza indirimine gidebilir veya ceza vermekten vazgeçebilir.


Bu hüküm, hukukun esnekliğini ve adaletin kişisel koşullara göre uygulanabilirliğini göstermektedir. Hukukun temel amacı, toplumsal düzeni sağlamak ve bireylerin haklarını korumaktır. Bu nedenle, zorunluluk hali gibi düzenlemeler, hukuk sisteminin insani yönünü vurgular ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.


V. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

A) Teşebbüs

Organ ve doku ticareti suçuna teşebbüs mümkündür. Suçun tamamlanmamış olması durumunda da fail cezalandırılabilir. Teşebbüs aşamasında kalmış organ ve doku ticareti fiilleri, teşebbüs hükümleri çerçevesinde değerlendirilir.


B. Etkin Pişmanlık

TCK Madde 93:

(1) Organ veya dokularını satan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Bu suç haber alındıktan sonra, organ veya dokularını satan kişi, gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve diğer suçluların yakalanmasına hizmet ve yardım ederse; hakkında verilecek cezanın, yardımın niteliğine göre, dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

TCK madde 93, organ ve doku ticareti suçunda yalnızca organ veya dokularını satan kişi için cezasızlık hali öngören bir etkin pişmanlık hükmünü düzenlemektedir. Diğer kişiler açısından sadece indirim söz konusudur. Etkin pişmanlık hükümleri, kişinin suç işledikten sonra pişmanlık göstererek suçun aydınlatılmasına ve suçluların yakalanmasına yardımcı olması durumunda uygulanır. Bu düzenleme, suçluların adalet önünde hesap vermesini kolaylaştırmakta ve hukuk sisteminin etkinliğini artırmaktadır.


C) İştirak

Bu suça iştirak mümkündür. Suçun işlenmesi sırasında birden fazla kişinin fiile katılması halinde, iştirak hükümleri uygulama alanı bulacaktır.


D) İçtima

Organ veya doku alma aynı zamanda mağdur bakımından kasten yaralama suçunu oluşturur. Bu fiil neticesinde kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri meydana gelebilir. Bu halde hangi suç daha ağır cezayı gerektiriyorsa fail o suçtan cezalandırılmalıdır. Yine madde 91 in son fıkrasında da izah edildiği üzere bu eylem sebebiyle kasten öldürme suçu meydana gelirse fail sadece kasten öldürmeden cezalandırılacaktır. Dolayısıyla bu suç türünde fikri içtima kuralları önem arz etmektedir.


VI. ŞİKAYET

Organ ve doku ticareti suçları, re'sen soruşturulan ve kovuşturulan suçlardandır. Bu nedenle, mağdurun şikayetine bağlı değildir. Suçun işlenmesi halinde, savcılık ihbar üzerine veya kendiliğinden harekete geçer ve soruşturma başlatır.


VII. SONUÇ

Organ ve doku ticareti suçları, toplum sağlığı ve ahlaki değerler açısından büyük önem taşır. Bu suçlar, yalnızca mağdurun beden bütünlüğünü ve sağlığını tehlikeye atmakla kalmaz, aynı zamanda toplumda güven duygusunu zedeler. Bu blog yazısı, genel bilgilendirme amaçlı olup, detaylı hukuki bilgi için uzman görüşüne ve somut yaşanacak olay özelinde avukat yardımına başvurulmalıdır.

bottom of page